15 Şubat 2009 Pazar

Deprem


99 depreminden sonra İstanbul'da ve tüm yurtta gerçekleşebilecek olası depremlerden bahsedilmeye başlandı. Ara ara unutuyoruz ama sağolsun medya belli aralıklarla gündeme getiriyor. Son zamanlarda da ülkemizde küçük çapta pek çok deprem oldu ve yeniden insanların hatırına geldi deprem. Bazı uzmanlar, bu küçük depremlerin büyük depremin habercisi olduğunu bazıları ise büyük depremin şiddetini azaltacağını söylüyorlar. Sonuç olarak, yurdumuzun büyük bir kesiminin deprem kuşağında olduğunu ve 20 -30 yıl içerisinde İstanbul da yani küçük Türkiye’ de şiddetli bir deprem olacağını biliyoruz. Herkes oturduğu bölgenin kaçıncı dereceden risk altında olduğunu, deprem olduğunda en güvenli yerleri, alınabilecek en basit ama önemli tedbirin deprem çantası olduğunu öğrendi. Alınabilecek diğer tedbirleri de herkes biliyor ama maalesef balık hafızalı Türk milleti depremin vehametini hele ki olası İstanbul depreminin doğuracağı sonuçları birileri gündeme getirmese aklına bile getirmiyor (o kadar çok sorun var ki hatırlanacak..). Ne devletimiz ne milletimiz kimsenin bu konuda yeterli çalışması yok.


Geçen gün tv de Ahmet Mete Işıkara (sağolsun sürekli üzerinde duruyor bu konunun ama ?? ) yurdumuzdaki çoğu devlet hastanesi, kamu binası ve okulların depreme dayanıklı yapıda olmadığını üstüne basa basa tekrar yineledi. Ayrıca bu binaların büyük bir çoğunluğunun ancak yıkılıp yeniden inşa edilerek depreme dayanıklı hale gelebileceğini de ekledi. Özellikle İstanbulda ki konutların durumu da malum. Başımıza gelmeden dank etmiyor bize maalesef. Gerçi geldi de ne oldu? Hatta depremde zarar görmüş bazı evlerin sahipleri, evlerinden çıkmak istemediler, görevlilerin depreme dayanıklılık ölçümü yapmasına da engel olmaya çalıştılar. Gerçi onlarda haklı, Zeytinburnu’ nda sağlam raporu verilen bir apartman (Huzur apt.) geçen sene çöktü. Garip gerçekten çok garip!

Bilimsel verilere göre deprem olacağı kesin, yapmamız gerekense sadece gerekli tedbirleri almak. Bu ülkenin %90 ı müslümansa eğer “ tedbir senden takdir Allah’tan” öğüdüne neden uymuyorlar ? Niye hep biz oturup uzaktan seyrediyoruz bütün olup bitenleri, aramızda konuşup, tartışıp sonra içelim neşemizi bulalım ya da kader deyip bitiriyoruz tüm tepkili konuşmalarımızı ? Bir düşünen var nasıl olsa ben neden kafa yorayım ki takıntısından ne zaman kurtulacağız? Devletin birşey yapacağı yok anlaşılan. İstanbul’da olacak bir deprem bütün ülkeyi her açıdan çok ama çok zor duruma sokacaktır. Herkes en azından kendince tedbirler almalı. Bir deprem çantası hazırlanmalı en basitinden. O an nerede oluruz bilinmez ama bu bir tedbirdir, kendimiz ve ailemiz için.

Hiç yorum yok: