Son yazımdan bugüne karlar yağdı, güneşler açtı, depremler oldu, seller yaşandı, doğa katliamlarında artış gözlendi, işsizlik arttı, enflasyon düşerken çarşıda pazarda herşeye zam geldi, güzel ülkemin insanları daha da derin uykulara daldı... kısacası çok zaman oldu yazmayalı.
Bugün yazmak geldi içimden. Sabah bir yazı okudum ve hala onun etkisinde, boğazımda bir düğüm bilgisayarın başındayım.
Ülkemde her daim geçim sıkıntısı çekmiş, devletin belirlediği oranlara göre orta halli diye nitelendirdiği ( tabi bu oranlar hiçbir vakit gerçekle örtüşmedi), iki çocuklu ve eşi ev hanımı olan bir babanın mektubuydu. Aylık gelirleri 1041 tl,ev kiraları ise 475 tl ve iki çocuk da okula gidiyor. Diyeceksiniz bu ülkede daha doğrusu bu dünyada daha neler var. Evet haklısınız bu ülkede hep beterin çok daha beteri var. Buna bir sözüm yok ama bu babayı o kadar iyi anlıyorum ki, yaşadığı vicdan azabını, çocuklarına karşı ezikliğini ama yinede başını eğmeyişini... Çok etkiledi mektubu beni.. ne kadar çok böyle yaşamaya çalışan aile vardır kimbilir. Hatta maaşı olmayan günlük kazandığı 1-2 tl ile geçinen, hatta onu bile kazanamayan, eve ekmek götüremediği için intihar eden.... ama güzel ülkemin insanları hem bu sıkıntıları yaşar hemde tv nin başından bir saniye ayrılmayıp, abuk subuk, insana hiçbir katkısı olmadığı gibi zararı çok olan dizileri, yarışmaları, programları seyretmeyi hiç ihmal etmez. Kapatmıştır beynini, gözünü, kulağını, ağzını, ilerlemek için hiçbir şey yapmaz. O yüzden olan bitenleri sessizce kabullenir, çünkü aklında akşam izleyeceği dizide ne olacağı vardır sadece.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder